KARASU’NUN SEÇİMİ…
Fırat’ımızla yıllar sonra, buluştuk, barıştık..Çocukluğumuzun turkuaz rengi sularından çok farklı, çamur deryası olsa da yılın büyük bölümünde, onunla akıvermek yamaçlarından, kanolarla, botlarla; kimi zaman da sıcak çayları yudumlayarak sırt sırta yaslanıp tatlı tembellikle teknede… Kemaliye’mizin, Karanlık Kanyon’un eşsiz manzarasında arkadaşlık etmek dağ keçilerine, kartallara, kuşlara ve daha nice canlıya. “Eğin’de olmak ne güzel”dedik.. Kaçmak, yapış yapış kentlerin tozundan, kalabalığından.. Botla süzülürken ya da k ürek çekerken sessizce, sessizligin sesini dinlemek süzülür iken Fırat’ın yüzünde…
Efsaneleriyle büyüdük. Hep korkuttular bizleri, girdaplarından, delişmen akarından… Kanyonlardan, kayalardan geçerken çıkardığı uğultuyu hatırladık yıllarca. Bir balıkçılar bilirdi, Fırat’ın aslında mahzunluğundan, yalnızlığından gelen, dost hasretini bir de Seydo… Sıkıldı mı alaycı bakışlardan, küçümseyen davranışlardan, atıverirdi kendini Karasu’nun turkuaz sularına, adeta bir dost bağrına… Kendine has “cordin” yüzüşüyle bir de bakardık ki “Angin” ardındaki mağarasının önünde.
Büyük ağabeylerimiz bile deli gibi akan Fırat’ta onun gibi yüzüp karşı kıyıya geçmeye cesaret edemezlerdi. İnsanı yutan, girdaplara çeken birnevi cadıların, canavarların düşleriyle, Kemaliye’li bir kuşak, birkaç talihsiz olay ve yüzme bilmemekten kaynaklanan boğulmalarla yıllarca, Kemaliye ve Fırat birbirine küs iki yaren olarak kaldı Doğa Sporları Şenliği’ne dek… Yüzlerce genç, yaşlı, çoluk, çocuk, kadın, erkek Fırat’la barıştılar. Rengarenk çiçekler gibi, adeta baharda toprağın kahverengisinden fışkıran, aynı cümbüşünde renklerin, Karasu’nun yüzüne serpiştirildiler nehirde ve gölde. Sıladan gurbetten binlerce Kemaliye’li Karasu ile kucaklaştı..
Yüzlerce fotoğrafçı, gazeteci dört yıl boyunca çektikleri rengarenk su sporları araçlarıyla, cıvılcıvıl insanların yer aldığı fotoğraflarda hep bir şeyin eksikliğini hissettiler. Kemaliye kent rehberinde gördükleri “Yusuf Ziya Ademhan” ın fotoğrafındaki, baraj öncesi mavi-yeşil berrak sularıyla Fırat’ı. Fırat, Keban barajından sonra nasıl dinlenmiş, temizlenmiş, oksijenlenmiş akıyorsa, Kemaliye için de hatta Karanlık Kanyon için de aynı şans doğmuş gibi görünmektedir. Ta Erzurum’dan beri onlarca yerleşimin pisliğini, erozyon çamurunu sırtlanıp gelen Fırat, belki de iyi takip edilir, karar aşamasında müdahil olunabilirse doğru yere doğru biçimde yapılacak bir barajla Kemaliye’mizin görünümünü değiştirecek bir temizliğe bürünebilecektir. Baraj bendinden geçerek dinlenen su daha verimli kullanabilecektir. Yavuz Hırsız misali bulanık kirli suyun karambolünde, çökelti bendini yıkıp, demir yıkama suyunu Fırat’a boca eden Divriği işletmesi, suç üstü yakalanacağı için böyle bir şeye cesaret edemeyecektir. Ilıç’ta veya başka yerlerde kurulacak maden işletmeleri içinde aynı durum söz konusu olacaktır. Yeter ki Kemaliye’nin yukarısında makul uzaklığa kurulacak baraj ya da barajlarda, konunun ilçe menfaatleri açısından yakın takipçisi olalım. Enerjinin ve suyun en önemli, en hayati gündemleri oluşturacağı önümüzdeki süreçte oldu bittiler, hatalar Kemaliye’nin geleceğini karartabilir, Fırat’ı da hiç olmadığı kadar “karasu” yapabilir. Tersine doğru girişimler ise Fırat’ı ve ilçemizi berrak sulara kavuşturabilir.
Fırat’ın ve Kemaliye’mizin temiz bir çevreye, sulara kavuşması dileğimle önümüzdeki genel seçimlerin hayırlı olmasını dilerim.
Saygı ve sevgilerimle.
Mustafa Ferudun Çelikmen