Yazar Hüseyin Koroğlu Tarih: 23.05.2006, 23:38

Eğin Eğin dedikleri bir güzel diyar…

Hani üzerine türküler yakılan, şiirler söylenen güzel diyar.

Eğin yeni adıyla Kemaliye, Erzincan’a bağlı şirin mi şirin, güzel mi güzel bir ilçe.

Eğin’in yeni adı Kemaliye. Ama Kemaliyeliler zaman zaman Eğin adını da kullanıyorlar.

Kemliye isminin bir anısı var aslında. Kemaliyeliler anlatınca çok duygulandım.

Kurtuluş Savaşı sırasında Mustafa Kemal Atatürk çok sıkıntılı bir anında bir telgraf alır. Telgrafta aynen şöyle yazıyor. “ Paşam 600 atlı ile emrinizdeyiz, ne zaman isterseniz harekete hazırız.” Yanındakilere Eğin’in neresi olduğunu sorduğunda Doğu Anadolu’da küçük bir ilçe olduğunu öğrenince çok duygulanıyor ve bu telgraf hem kendisinin hem de Türk ordusunun motivasyonunu artırıyor. Düşünün küçük bir ilçeden 600 atlı paşam ölmek için, yurdu avunmak için emrinizdeyiz diyor. Küçüçük bir ilçeden altıyüz kişi. Duygulanmamak elde değil. İşte Atatürk kurtuluş savaşından sonra bu olayı unutmuyor. Bakanlar Kurulu kararıyla Eğin’e kendi adına buranın adı Kemaliye olsun diyor ve Eğin’lilere böyle bir jestte bulunuyor.

Kemaliye 1938’e kadar Elazığ ve Malatya’ya bağlı bir ilçe. Bu tarihte sonra ise Erzincan’a bağlanıyor. O gün bu gün Erzincan’ın ilçesi. Ama Malatya’ya daha yakın. Kemaliyeliler daha çok Malatya’dan ticari alışveriş yapıyorlar.

Kemaliye çok güzel bir ilçe.

Çok güzel az kelime harika bir ilçe. Muhteşem bir yer. Müthiş bir doğa güzelliği var.

Kemaliye, Fırat’ın bir kolu olan Karasu kenarında, doğudan Munzur silsilesi batıdan ise Sarıçiçek dağları ile çevrili yemyeşil bir ilçe. İlçenin tam ortasında Kadıgölü denilen ve dağlardan gelen ir kaynak suyu var. Bu kaynak suyu, ilçenin su ihtiyacını da karşılıyor. İlçenin hangi tarafına giderseniz gidin muhakkak bir kaynak suyu görürsünüz.

Kemaliye’yi anlatmak aslında sayfala sığmaz. Gidip görmek lazım. Özellikle Mayıs ayında. 19 Mayıs’ta başlayan Doğa Şenliklerinin olduğu hafta çok hareketli ve çok şenlikli.

Her sene 19 Mayıs’tan itibaren bir hafta boyunca Kemaliye Doğa Sporları Şenlikleri düzenleniyor. Bu sene üçüncüsü düzenlenen bu şenliğe bende katıldım.

Kemaliye Belediye Başkanı Mustafa Haznedar’ın oğlu Av.İbrahim Murat Haznedar benim çok değerli dostumdur. İş Bankasında beraber çalışıyoruz.

Geçen hafta seni Kemaliye’ye götüreyim diye davet edince, çok merak ettim. Nasıl bir ilçeyle karşılaşacağımı bilemedim. Atladık uçağa ve Malatya’ya gittik. Sevgili Belediye Başkanım Mustafa Haznedar bizi Malatya’dan arabayla aldırdı. Karayoluyla Kemaliye’ye doğru yola çıktık. Yol boyunca o kadar güzel yerler gördüm kü, anlatamam. Doğa bütün cömertliğini sergilemişti. Akşam karanlığında Kemaliye’ye geldik. Karanlık nedeniyle ilçenin ve çevresinin güzelliğini görememiştik.

Sabahleyin kahvaltıdan sonra, ilçeyi gezmeye çıktık, aman Allah’ım bu ne güzellik, bu ne muhteşem bir ilçe. Burada kelimelerle anlatamam. Ancak görmek lazım. Size bir tavsiyem var, gidin Kemaliye’yi görün. Kenarında Fırat, dağları yemyeşil bir ilçe. Her tarafında kaynak suları akıyor. O kadar güzel sular ki, içmekle insan doyamıyor.

Hele Karanlık Kanyon diye bir yer var anlatamam. 400 , 500 metre sarp kayalık yamaçlardan oluşan bir doğa harikası. Muhteşem bir görüntü. Türkiye’nin en görkemli kanyonlarından biri olan Karanlık Kanyon’da kanyoning sporu ve rafting yapılmaktadır. Hani hatırlarsanız Erzincan Valisi Rahmetli Recep Yazıcıoğlu vardı. Zaman zaman tv ve basında rafting yaparken görüntülenirdi. İşte o yerler burasıdır.

Kemaliye’de ayrıca dağcılık, rafting, trekking, dağ bisikleti, ve yamaç paraşütü sporları da yapabilirsiniz. Kemaliye da etekleri Dağcılık Federasyonu’nun eğitim alanıdır. Her sene bu aylar yüzlerce dağcı burada eğitim görmektedir.

Hele Kemaliye’ye bağlı köyler, o kadar güzel ki.

Bunlardan iki tanesinin çok ayrı yeri var.

Bunlardan biri Apçağa Köyü.

Hani bir şiir vardı. Ahmet Kutsi Tecer’in.

Orda bir köy var uzakta

O köy bizim köyümüzdür

Gezmesek de tozmasak da

O köy bizim köyümüzdür.

İşte o köy, bu köydür. Ahmet Kutsi Tecer’de bu köydendir.

İşte bu mısralara konu olan Apçağa köyü Ahmet Kutsi Tecer’in köyüdür.

Apçağa Köyü, Kemaliye köyleri içerisinde kültür ve tarih zenginliği ile önde gelen yerleşim birimidir. Apçağa köyünün geçmişi Kemaliye ilçesinin tarihi ile eşdeğerdir. Apçağa çağlayan su anlamına gelmektedir. Dağın eteklerinde kurulmuş bir köydür. Doğal güzellikleri, mesire yerleri bahçeleri ve bağları gerçekten görülmeye değer. Köyde yayan insanlar o kadar misafirperver ki anlatamam. Tam bir tatil beldesi.

Apçağa Köyünün üst başında Kırkgöz denilen bir su kaynağı var. Bu kaynağın özelliği kırk tane su gözünün olması. Bu su kaynağı, birçok köyün bağ ve bahçesini sulamakta.

Anlatmakla bitiremem. Kırkgöz su kaynağının bulunduğu tepeden bir kartal yuvasından bakar gibi Kemaliye’yi ve Keban Baraj Gölünü ve yemyeşil kuşanmış köyleri izlemek doyulmaz bir keyiftir. Alabildiğine uzanan yeşil ve her sokaktan duyulan su sesleri doğal bir terapi gibidir. Burada insanın ruhunun yıkandığını ve sanki yeniden doğmuş gibi hafiflemiş, doğaya ait olduğunun bir kere daha farkına varmış olur.

UNESCO tarafından tarihi kentler listesine alınmış Kemaliye. Doğal olarak bu köyde de yöreye uygun mimari kriterle belirlenmiş. Gidip görmek lazım derim.

Kemaliye’nin diğer bir köyü de Ergü Köyüdür. Kemaliye’ye gidip de bu köyü görmeden dönmek bir eksikliktir.

Ergü köyü de muhteşem ve yeşillikler içinde bir köydür. Bu köyün en büyük özelliği, Yavuz Sultan Selim tarafından Azeri Türklerine kurdurulmuştur. Yavuz Sultan Selim 1517 yılında Mısır seferinden dönerken hem erzak taşımada kullandığı Fırat su yolunu, hem de Eğin- Arapgir yolunun güvenliği düşüncesiyle kurulan gözcülük yapan bir köydür. Görülmeye değer bir köy.

Ben burada ne kadar anlatırsam anlatayım. Hiçbir önemi yok. Gidip görmek lazım.

Eğin Eğin dedikleri bir güzel diyar…

Kaynak:http://www.haberx.com/w/5061/egin-egin-dedikleri.htm